
Khamzat Chimaev, oğlu doğduktan sonra iki kez ameliyat masasına yürürken bir şey fark etti: Hayat, sadece dövüşmekten ibaret değildi. “Eskiden deliydim” dedi. “Ama şimdi, oğlum büyüdüğünde beni nasıl hatırlayacağını düşünüyorum.”
Bir zamanlar herkesi “öldürmeye” yemin eden adam, artık dua eden bir babaya dönüştü. Vahşetiyle korkutan Borz’un kalbinde artık şükür, gözlerinde ise Allah’a teslimiyet var. 16 Ağustos’ta UFC 319’da Dricus Du Plessis’e karşı kemer için dövüşecek, ama artık mesele sadece unvan değil. O, oğluna bırakacağı ahlakı, inancı ve sabrı temsil eden bir miras için savaşıyor.
Çeçenistan’daki savaşta doğdu, göç yollarında büyüdü. Yoksulluk, ayrımcılık, sokak kavgaları… Bu hayat onu sertleştirdi ama bir o kadar da dirençli kıldı. UFC’ye girdiğinde yalnızca 66 günde üç maçı kazandı. 192 darbe indirdi, sadece 2 tane aldı. Ama yıldızlığı kadar çöküşü de sert oldu. 2021’de COVID akciğerlerini çökertti, “bırakıyorum” dedi. İnsan nefes alamadığında ne yapar? Dua eder. Khamzat da o an bıraktığı nefesi, Allah’tan geri aldı. Geri döndü.
2023’te baba oldu. Ama sevinçle birlikte imtihan da geldi. Oğlu doğar doğmaz iki kez ameliyat geçirdi. İşte o an gerçek gücün ne yumrukta ne zaferde, sadece sabırda ve teslimiyette olduğunu anladı. “Beni güçlü yapan şey imanım oldu” dedi. Artık rakiplerine nefretle değil, saygıyla yaklaşıyor. Whittaker’a “O bir efsane” diyebilecek kadar alçakgönüllü. Usman’ı yendikten sonra mikrofonu eline aldı, yumruktan daha sert bir mesaj verdi: “Müslüman, Hristiyan, Yahudi fark etmez… Çocuklar ölmesin.”
Chimaev hâlâ vahşi dövüşüyor ama artık içinde bir sebep, bir bilinç, bir şükür var. Eskiden savaş onun kimliğiydi, şimdi sadece bir vasıtası. Asıl mücadelesi, kalbinde taşıdığı inançla oğluna tertemiz bir örnek olabilmek.
@turkishfightmagazine
Turkish Fight Magazine |