
Bu sahnenin ardında, onun hayatındaki en güçlü bağlardan biri yatıyor: Khabib Nurmagomedov. Çocukluk arkadaşı, kamp yoldaşı, sırdaşı. Ve elbette Khabib’in babası Abdulmanap, Islam için sadece bir antrenör değil, ikinci bir baba gibiydi. Aynı sofrayı paylaştılar, aynı disiplini yaşadılar. Dağıstan’ın karlı sokaklarında başlayan o hikâyede, biri şampiyon oldu, diğeri onun izinden yürümeye ant içti.
O yenilgi, makûs bir an değil, makûs kaderin kırıldığı andı. Çünkü Islam, o günden sonra değişti. Babasının anısını sırtladı, Khabib’in mirasını taşıdı. O secde, bir bitiş değil; bir yemin gibiydi. Ve o yemin hâlâ, her rakibini yere sererken kulaklarımızda çınlıyor. Çünkü bazı yenilgiler, adamı dövüşçü yapar; bazı secdeler de efsane.
@turkishfightmagazine
Turkish Fight Magazine |